Page Nav

HIDE

Grid

GRID_STYLE
FALSE

Hover Effects

TRUE
TO-LEFT
HIDE_BLOG

Sayfalar

YaÅŸam Psikolojisi

{fbt_classic_header}

Header Ad

Son yazılar:

latest

Ads Place

Ön yargılar tuzaktır… Ön yargının en büyük ilacı diyalog!

Ön yargıların insanın, denetim olmaksızın otomatik aldığı kararlar olduÄŸunu ifade eden Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bazı kiÅŸiler ç...

Ön yargılar tuzaktır… Ön yargının en büyük ilacı diyalog!

Ön yargıların insanın, denetim olmaksızın otomatik aldığı kararlar olduÄŸunu ifade eden Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bazı kiÅŸiler çok hızlı konuÅŸurlar, o hızla otomatik düşüncelerle konuÅŸurlar. Bazıları tane tane konuÅŸur, düşündüğü söylediÄŸi sözün nereye varacağını bilir, yavaÅŸ yavaÅŸ konuÅŸur. Bu tarz kiÅŸiler otomatik, hızlı kararlar vermez, amaca yönelik seçimler yapar. Ön yargı tuzaklarına düşmez. Hayatımızda ön yargılar tuzaktır.” dedi. “Ön yargılarımızı dağıtmak istiyorsak insanlarla temas kuracağız.” diyen Prof. Dr. Tarhan, “Kendimizi tanıyacağız, deÄŸiÅŸtireceÄŸiz, hatamızı düzelteceÄŸiz, ilerleyeceÄŸiz. Sosyal temas arttıkça ön yargı azalır. Diyalog ön yargının en büyük ilacıdır.” diye konuÅŸtu.

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, ön yargı konusunu değerlendirdi.

“Ön yargı; bilinçli ön yargı ve bilinçsiz ön yargı diye ikiye ayrılıyor”

Ön yargının; bilinçli ön yargı ve bilinçsiz ön yargı diye ikiye ayrıldığını dile getiren Prof. Dr. Tarhan, “Bilinçsiz ön yargı karar verme mekanizmalarımızı beynimizde çalıştırırken sistematik olarak hata yapmamıza sebep olur. Farkında deÄŸilizdir hata yaptığımızın, hatamızın sebebini de anlayamayız, bulamayız. Bir insanın ‘özür dilemek yanlıştır, özür dilemek zayıflıktır’ ÅŸeklinde bilinçsiz ön yargısı varsa, kiÅŸinin kendi doÄŸrusu deÄŸer yargısı olarak hayatındadır.” dedi.

“Özür dilemek zayıflık deÄŸil, erdemdir diyorsa kiÅŸi hatasını düzeltebilir”

DeÄŸer yargılarının da ön yargıların da insan beyninin çalışmasıyla ilgili olduÄŸunu ifade eden Prof. Dr. Tarhan, “Hayatımızı kolaylaÅŸtırmak için beynimizin çalışma sisteminde çocukluktan itibaren ön yargıları vardır. Ä°nsan düşünce hayatında ‘özür dilemek zayıflıktır’ dediÄŸi zaman, kendi hata yaptığı zaman bile kusuru dış nedene baÄŸlar, kusuru baÅŸkasına atar. Hayatı bu hatalarla geçip gider, bir türlü hatalarını düzeltemez, öğrenemez. Ama özür dilemek zayıflık deÄŸil, özür dilemek erdemdir diyorsa bir insan hatasını düzeltebilir. Basit bir bilinçsiz ön yargıdır.” diye anlattı. 

“Ölüm bir son deÄŸil, yeni bir doÄŸuÅŸ, baÅŸlangıçtır demek bilinçli önyargıdır”

Bilinçli bir ön yargının da olduÄŸunu kaydeden Prof. Dr. Tarhan, “Ölüm bir son deÄŸil, ölüm yeni bir doÄŸuÅŸtur, yeni bir baÅŸlangıçtır diye düşünüyorsa insan, hayatını oraya hazırlayarak ÅŸekillendirir ve bu bilinçli ön yargıdır.” ÅŸeklinde konuÅŸtu. 

“Ön yargılar insanın, denetim olmaksızın otomatik aldığı kararlardır”

Hiperaktif kiÅŸilerin de düşünmeden hareket ettiklerini anlatan Prof. Dr. Tarhan, “Bunlar örtük ön yargıları ile hareket eden kiÅŸilerdir. Ön yargılar insanın, denetim olmaksızın otomatik aldığı kararlardır. Bazı kiÅŸiler çok hızlı konuÅŸurlar, o hızla otomatik düşüncelerle konuÅŸurlar. Bazıları tane tane konuÅŸur, düşündüğü söylediÄŸi sözün nereye varacağını bilir, yavaÅŸ yavaÅŸ konuÅŸur. Bu tarz kiÅŸiler otomatik, hızlı kararlar vermez, amaca yönelik seçimler yapar. Bu kolay bir ÅŸey deÄŸil, bilgeleÅŸmeyle de ilgili. Ön yargı tuzaklarına düşmez. Hayatımızda ön yargılar, tuzaktır.”

“Benmerkezci kiÅŸiler kendilerini kusursuz, mükemmel gördükleri için sorgulamazlar”

“Ä°natçı kiÅŸiler ön yargılarını deÄŸiÅŸtiremeyen kiÅŸilerdir.” diyen Prof. Dr. Tarhan, “Benmerkezci kiÅŸiler kendilerini kusursuz, mükemmel gördükleri için sorgulamazlar. İç gözlem kapasitesi ve öz eleÅŸtiri kapasitesi yoktur. Ancak büyük bir hata yapınca sorgulamaya geçebilirler.” dedi. 

“Gazze olaylarının arka planında politik ön yargılar var”

Ä°nsanların Ä°kinci Dünya Savaşı’nın aslında bir ırkçılık savaşı olduÄŸunu, ‘üstün ırk’ mücadelesinin ne kadar kötü olduÄŸunu gördüğünü ama tarihin tekerrür ettiÄŸini anlatan Prof. Dr. Tarhan, “Åžimdi de aynı ÅŸeyi yine yaşıyoruz, Gazze olayların da yaşıyoruz. Bunun arka planında politik ön yargılar var. ‘Biz üstün ırkız’ duygusuyla ‘Her ÅŸeye hakkımız vardır’ duyguları var. Bedel ödeye ödeye insanlık ilerledi. Ama ilginçtir daha önce tarihte görülmemiÅŸ bir ÅŸekilde, iletiÅŸim sayesinde insanlar Gazze olayı için küresel olarak dijital dünyada harekete geçti. Bu iyi bir iÅŸaret gelecek yıllar için.” ÅŸeklinde konuÅŸtu.

“Gelenekler otomatik öğrenilmiÅŸ bir ön yargıdır” 

Ön yargıların kiÅŸiliÄŸin ilk temelleri olan ve anne babadan alınan hayat senaryoları olduÄŸunu da ifade eden Prof. Dr. Tarhan, “O ön yargılar çekirdek ailemizde geliÅŸen ruhumuza yerleÅŸiyor. Onlar bizim örtük ön yargılarımızı oluÅŸturuyor. Yol yordam bilmek gibi, büyüklere saygı göstermek gibi, gelenek gibi, misafirperverlik gibi… Bizim kültürümüzde bunlar sosyal öğrenmeyle geliyor. Anadolu terbiyesi almış bir çocuk büyüklerin karşısında bacak bacak üstüne atmaz. Bu otomatik öğrenilmiÅŸ bir ön yargıdır. Batı toplumlarında böyle bir ÅŸeye ihtiyaç hissetmezler. Bunlar sosyal öğrenmeyle oluÅŸuyor. DoÄŸar doÄŸmaz zihinsel olarak, beyin olarak, nöropsikolojik olarak insan prematüre doÄŸuyor. Ä°nsan olmayı hayatta öğreniyor.” dedi.

“Otomatik ön yargılarımızın hemen hepsinin düzelme potansiyeli var”

Genelde olumsuzluÄŸa ön yargı denildiÄŸini de vurgulayan Prof. Dr. Tarhan, “Genel tabiri kalıp yargılardır. Kalıp yargılara ‘stereotipik’ deniyor. Amerika’da yapılan politik psikolojik bir çalışmada, beyaz bir anne yanındaki çocuÄŸuyla gidiyor, karşıdan siyahi biri geliyor ve annesi hemen çocuÄŸu tutup kendine çekiyor. Hiç farkında deÄŸil, bilmeden yapıyor bunu. Neden yapıyor? Otomatik ön yargı. Aynı ÅŸeyi ünlü bir siyahi kiÅŸi olsa yapmıyor. Otomatik ön yargılarımızın hemen hepsinin düzelme potansiyeli var. Onun için insan hayatının sonuna kadar ‘Ben nerede hata yapıyorum’ diye kendisini sorgulamalı. Her insan biriciktir, her insan orijinaldir, kimseyi küçük görmeye hakkımız yok. Herkesten, çocuktan bile bir ÅŸey öğrenebilirim diyorsanız deÄŸer yargılarınızı deÄŸiÅŸtirebilirsiniz diyebilir.” diye anlattı. 

“Amaca yönelik düşünmek beynin ön bölgesini eÄŸitiyor”

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, ‘duyduklarına inanma, gördüğünün de yarısına inan’ sözünün ön yargıları azaltan bir durumu iÅŸaret ettiÄŸini kaydederek, amaca yönelik çalıştırılarak ve düşünerek beynin ön bölgesinin eÄŸitilebileceÄŸini, insanın amaca yönelik düşünmesinin Frontal lob bölgesindeki kasları geliÅŸtireceÄŸini dile getirdi. 

“Zihinsel körlük nedeniyle insanlar yanlış tepki verir ve iliÅŸki kopar. Bu da yalnızlıkla sonuçlanır”

Ön yargılı insanların diÄŸer insanları deÄŸerlendirirken ihmalkârlık yaptıklarını dile getiren Prof. Dr. Tarhan, “Farkında olmazlar, onlarda zihinsel körlük vardır. O körlük nedeniyle yanlış karşılar. DiÄŸer insanların hareketlerini yanlış okur, yanlış tepki verir ve iliÅŸki kopar. Bu da yalnızlıkla sonuçlanır. Küresel bir yalnızlık salgını var. Biz toplumumuzda o konuda çok iyi durumdayız ama küresel olarak yalnızlaÅŸma çok fazla, özellikle gençlerde çok fazla.” dedi. 

“En büyük baÅŸarı; iç huzurudur”

Bu durumda toplumsal bir ön yargının ön plana çıktığını belirten Prof. Dr. Tarhan, şöyle devam etti:

“Åžu an daha çok kendini sev diye bir akım var. Kendini sevmek demek, kendini kutsallaÅŸtırmak demek deÄŸildir. Güçlü insan, öz güven sahibi insan kendi güçlü ve zayıf yönlerini görecek. Zayıf yönleri için önlemini alacak, güçlü yönlerine göre hareket edecek. Kendini sevmek demek aslında insanın kendisiyle barışık olması demek. Bu çaÄŸda baÅŸarı; gücün olsun, zengin ol, paran olsun, şöhretin olsun gibi ÅŸeyler önemli hale geldi. Halbuki en güzeli, en büyük baÅŸarı; iç huzurudur. Ä°nsanda iç huzuru olabilmesi, ailesiyle huzurlu olabilmesi… Bundan daha baÅŸarılı bir ÅŸey yoktur. Aristo bile hayatın amacı mutlu olmak diyor. Mutlu olmayı sanki her canını istediÄŸin yapmak gibi anlıyoruz. Halbuki mutlu olmak sıradan ÅŸeylerde zevk almayı baÅŸarabilmek… Åžu olsun mutlu olayım, bu olsun mutlu olayım diyen insan dış motivasyonla hareket eder. İç motivasyonla hareket edebilmek, kendi kendini mutlu edebilmek, kendisiyle barışık olabilmek önemli. Bunlar da ön yargılarımızı deÄŸiÅŸtirme kapasitemizle çok yakında ilgili.”

“Ön yargısı olan kiÅŸiler görmek istemiyor”

Einstein’ın “Ben atomu parçaladım ama önyargılarımı parçalayamadım” sözüne atıfta bulunan Prof. Dr. Tarhan, “Bir delille 40 âlimi ikna ettim ama 40 delille bir cahili ikna edemedim” sözünü de hatırlattı.

Ön yargısı olan kiÅŸilerin görmek istemediklerini de kaydeden Prof. Dr. Tarhan, sözlerini ÅŸu ÅŸekilde tamamladı: 

“Cehaletin en derin cehaleti deniliyor. Komplike cehalet... Eski tabiriyle cehl-i mürekkeb, bilmemek ve bilmediÄŸinin farkında olmamak. KiÅŸi cahildir, cahil olduÄŸunu bilmez. BilmediÄŸini bilmek de erdemdir. BilmediÄŸini bilmiyor. Hem de biliyor zannediyor. Bu kiÅŸiler ön yargıları en üst düzeyde olan insanlardır. Bunlardan uzak duracaksınız, kaçacaksınız.  Böyle insanlarla temas ederseniz, düzeltemezsiniz. Onlar bedel öderler. Genellikle çoÄŸunun en büyük bedeli de yalnızlaÅŸmasıdır. 

Ön yargılarımızı dağıtmak istiyorsak insanlarla temas kuracağız. Bir hata olduÄŸu zaman ‘Nerede hata yaptım ben’ diyeceÄŸiz. Kendimizi tanıyacağız, deÄŸiÅŸtireceÄŸiz, hatamızı düzelteceÄŸiz, ilerleyeceÄŸiz. Sosyal temas arttıkça ön yargı azalır. Diyalog ön yargının en büyük ilacıdır. Sosyal ortamlardan kaçmamak önemli.”

✎ Mutfağınızın olmazsa olmazı her ürün Karaca’da!
Sosyal Sorumluluk Projesi

Hiç yorum yok

Sorunlarınızı ve yorumlarınızı bekliyoruz.

Ads Place