Page Nav

HIDE

Grid

GRID_STYLE
FALSE

Hover Effects

TRUE
TO-LEFT
HIDE_BLOG

Sayfalar

YaÅŸam Psikolojisi

{fbt_classic_header}

Header Ad

Son yazılar:

latest

Ads Place

Strese çare: Duygusal esneklik!

Duygusal esneklik ve  psikolojik saÄŸlamlığın stresle baÅŸ etme ve stres yönetmede   Ã¶nemli olduÄŸuna dikkat çeken Psikiyatrist Prof. Dr. Nevza...

Strese çare: Duygusal esneklik!

Duygusal esneklik ve  psikolojik saÄŸlamlığın stresle baÅŸ etme ve stres yönetmede   Ã¶nemli olduÄŸuna dikkat çeken Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, zihinsel esneklik ve psikolojik esnekliÄŸin birbirinin devamı olduÄŸunu söyledi. Duygusal esnekliÄŸe sahip kiÅŸilerin kriz anında esneyip, tekrar eski haline gelebildiÄŸine dikkat çeken Tarhan, her ÅŸartta mutlu ve saÄŸlıklı olabilmek, kışın soÄŸukta, yazın sıcakta, yaÄŸmurda, çamurda her türlü ortamda dört mevsimde açan çiçek gibi olabilmenin psikolojik saÄŸlamlıkla mümkün olacağını ifade etti. Tarhan, bu saÄŸlamlığın olması için de psikolojik esnekliÄŸin gerekliliÄŸine dikkat çeker Tarhan, deÄŸer yargıları olan insanların psikolojik saÄŸlamlığının da daha iyi olduÄŸunu belirtti.

Ä°letiÅŸim çağındaki hızlı, haz, çıkar odaklı yaÅŸantının küresel stres seviyesini yükselttiÄŸine iÅŸaret eden Ãœsküdar Ãœniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, stresle baÅŸ ederken duygusal esneklik yöntemlerinden yararlanılabileceÄŸini söyledi. Tarhan,  “Zihinsel esneklik ve psikolojik esneklik birbirinin devamı gibidir. Bu esnekliklere sahipseniz, bir kriz olduÄŸu zaman esnersiniz, tekrar eski halinize gelirsiniz. Burada iÅŸin bütün püf noktası kiÅŸinin bir kriz, bir gerilim yaÅŸadığı zaman mücadele edip, hemen tekrar ayaÄŸa kalkabilmesidir. Her ÅŸartta mutlu ve saÄŸlıklı olabilmek, afiyette olabilmeyi baÅŸarabilmek, kışın soÄŸukta, yazın sıcakta, yaÄŸmurda, çamurda her türlü ortamda dört mevsimde açan çiçek gibi olabilmek, psikolojik saÄŸlamlıktır. Bu saÄŸlamlığın olması için de psikolojik esneklik olması gerekiyor.” dedi.

Stres seviyesinin yükselmesiyle birlikte, artık “Mindfulness” eÄŸitimlerinin sistematik bir ÅŸekilde okullarda öğretilmesi gerektiÄŸiyle ilgili bütün dünyada çalışmalar yapıldığını belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, modernleÅŸirken kendi kültürümüzü de korumamız gerektiÄŸine deÄŸindi. Tarhan, ilkokul çağındaki Japon ve Amerikalı çocuklar üzerinde yapılan bir araÅŸtırmadan örnekler vererek ÅŸunları söyledi: “Batı'nın güzel taraflarını alalım. Ä°lmini, tekniÄŸini alalım ama bırakalım kültür onların olsun. Japonya’daki okullarda ve Amerikan okullarında yetiÅŸen, aynı yaÅŸ grubundaki çocuklara matematiksel zor testler, yapamayacakları sorular vermiÅŸler ve kaç dakika sonra vazgeçeceklerini ölçmüşler. Amerikalı çocuklar ortalama dokuzuncu dakikada pes etmiÅŸler, ama Japon çocuklar on üçüncü dakikada vazgeçmiÅŸ. Yani %50 daha fazla dayanıklılık var. Çünkü kültür onu öğretiyor. Japonya'da ilk dört sene hiç bilgi yükleme yapmıyorlar. Sadece insani deÄŸerleri öğretiyorlar.” 

“Her ÅŸey incelikten ancak insan kabalıktan kırılır”

Katı nesnelerin saÄŸlam gözüktüğüne dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Ä°nsanın bir özelliÄŸi var. Her ÅŸey incelikten kırılır ama insan kabalıktan kırılır. Ä°nsanda esnek olan ÅŸeyler saÄŸlamdır. EÅŸinizin, çocuklarınızın, yakınlarınızın kalbine girmek istiyor musunuz? Kapıyı kırarsanız, giremezsiniz oraya. Kalbe girmenin yolu, insanlarla iyi iliÅŸki kurmak, sevgi iliÅŸkisi kurmaktır.” diye konuÅŸtu. 

Keşkeler ruh sağlığını çökertmeye yeter

Haksızlığa uÄŸradığı, reddedildiÄŸi, hayal kırıklığı yaÅŸadığı, hedefine ulaÅŸamadığı zaman herkesin üzülebileceÄŸi ve bunun doÄŸal bir duygu olduÄŸunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “YaÅŸanılan olayı kabullenebilmek önemlidir. Kabul edemeyen bir kimse, ‘keÅŸke’ lerle yaÅŸamaya baÅŸlar. Bu insanı yiyip bitirmeye yeter. Bir insanın ruh saÄŸlığını çökertmeye yeter. Ä°nsan herhangi bir ÅŸeye üzüldüğü zaman, çaresi varsa gereÄŸi yapılır, üzülmeye deÄŸmez. Çaresi yoksa üzülsen de sonuç deÄŸiÅŸmeyeceÄŸi için yine üzülmeye deÄŸmez. KiÅŸi bunu öğrendiÄŸi zaman, yaÅŸadığı olaya karşı dayanıklılık becerisi kazanır. Bu teslimiyetten farklı olarak kabullenmektir. KiÅŸinin kendinden daha büyük bir ÅŸeye inancı olmalı. ‘Sadece kendine inan’ dediÄŸin zaman, gücü yetmediÄŸi yerde kiÅŸi dağılıyor. Halbuki böyle durumlarda insanın kendinden daha büyük bir ÅŸeye inanması, daha büyük bir anlamın parçası olması, yüksek bir güce, yüksek bir deÄŸere inanması, bununla ilgili sığınağının olması kiÅŸiyi dayanıklı kılıyor. Dünyada her ÅŸeyi bilen, her ÅŸey kontrol eden, mutlak irade, mutlak güç, mutlak hikmet, mutlak ilim, mutlak kudret sahibi bir irade olması en akla yakın inanıştır.” ifadelerini kullandı.

“Olaylar ayrıştırılarak düşünülmeli”

Bizim ÅŸu coÄŸrafyamızdaki, Kuranı Kerim'deki manevi destek ve dini baÅŸa çıkma yöntemi hiçbir dinde olmadığına dikkat çeken Tarhan, “Özellikle gücünün yetmediÄŸi durumlarda olayı kabullenebiliyorsa ‘demek bunu yaÅŸamam gerekiyormuÅŸ’ diyor. Kabulleniyor. Yüksek bir anlamın parçası olduÄŸunu hissediyor. DiÄŸer taraftan da insanın yani duygusal olarak dirençli olabilmesi için kabullenmesi önemli. Kabullenmek bir ÅŸart ama yetmiyor. Bir de insanın geçmiÅŸte yaÅŸamaması lazım. Çok güzel bir slogan vardır; ‘GeçmiÅŸten öğren, geleceÄŸe bak. Ama bugünü yaÅŸa.’ Anı yaÅŸa deÄŸil, ‘anda yaÅŸa’ dır o. Her olay baÄŸlamında deÄŸerlendirilmeli. GeçmiÅŸte yaÅŸanan bir olayı da baÄŸlamında deÄŸerlendirmek gerekiyor. Bir de olayları ayrıştırarak düşünmek önemli. Olayları ayrıştırmadan düşündüğün zaman bir nevi zihinsel karmaÅŸa ortamı oluyor. Bu tarz kiÅŸiler zamanlama, sıralama yapamıyor. YaÅŸadığı olaylarda önem ve öncelik yapamıyor. Yakın iliÅŸkilerde kiÅŸi o ayrıştırmayı yapamadığı zaman, onun hangi niyetle söylediÄŸini düşünemez.” diye konuÅŸtu.

Bir arada olamayacak duygular…

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, elimizdeki deÄŸerler ölçüsünün doÄŸru olmasıyla ancak psikolojik saÄŸlamlığı yakalayabileceÄŸimizi belirterek ÅŸunları söyledi: “Bir olayın duygusal boyutunu, düşünce boyutunu, davranış boyutunu ayrıştırmak gerekiyor. Özellikle yakın iliÅŸkilerde iyi zan esastır. Düşman gibi kiÅŸilerle karşı karşıyaysanız o zaman kötü zan önceliklidir. Yakın iliÅŸkilerde iyi zan esas, kötü zan istisnadır. Güven esastır, kuÅŸku istisnadır. Ä°ÅŸte bunlar deÄŸerlerdir. DeÄŸer yargıları olan insanların psikolojik saÄŸlamlığı daha iyi oluyor. Onun için kendi deÄŸerler sistemimizi doÄŸru oturtmamız lazım. Çünkü bir insan elindeki cetvel eÄŸri ise doÄŸruyu bulamaz. Elimizdeki deÄŸerler ölçüsü doÄŸru olursa, psikolojik saÄŸlamlığı yakalayabiliyoruz. O deÄŸerler sisteminde, sözünde durmak, yalan söylememek gibi 24 tane temel insani deÄŸerler vardır. Hırsla mutluluk bir arada olmaz. Kıskançlık ve huzur bir arada olmaz. Kibir duygusu ile kendini güvende hissetme duygusu bir arada olmaz. Bu deÄŸerlere sahipsen, mutlu olmak, huzurlu olmak, kendini güvende hissetmek istiyorsan o zaman hırstan, kıskançlıktan, kibirden uzak duracaksın. Bu deÄŸerlere uygun davranış geliÅŸtireceksin. Mesela tembellik varsa, karamsarlık varsa baÅŸarı beklemeyeceksin. BaÅŸarı, bu zihniyette olan bir kimse için mümkün deÄŸil. Bunun gibi, kim, ne oldu, nerede oldu, hangi baÄŸlamda oldu, nasıl oldu bunları söylemek ve bir nevi psikolojik esnekliÄŸe uygun davranabilmek için zihinsel strateji geliÅŸtirmeliyiz.” 

✎ Mutfağınızın olmazsa olmazı her ürün Karaca’da!
Sosyal Sorumluluk Projesi

Hiç yorum yok

Sorunlarınızı ve yorumlarınızı bekliyoruz.

Ads Place