İnsanı tükenmişliğe iş yaşamı sürüklüyor! Enerji kaybı, motivasyon eksikliği, diğerlerine karşı negatif tutum ve kendini geri çekme şeklinde...
İnsanı tükenmişliğe iş yaşamı sürüklüyor!
Enerji kaybı, motivasyon eksikliÄŸi, diÄŸerlerine karşı negatif tutum ve kendini geri çekme ÅŸeklinde ortaya çıkan tükenmiÅŸlik sendromu, çoÄŸunlukla depresyonla karıştırılabiliyor. TükenmiÅŸlik sendromunu depresyondan ayıran en önemli özelliÄŸin çalışma hayatıyla ilgili olduÄŸunu belirten uzmanlar, “Depresyon, çalışma hayatıyla iliÅŸkili bir kavram deÄŸildir ve her türlü yaÅŸamsal olaydan kaynaklanabilir. Oysa tükenmiÅŸliÄŸe neden olan sadece iÅŸ yaÅŸamıdır” uyarısında bulunuyor.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Gülçin Şenyuva, tükenmişlik sendromu ile depresyonun birbiriyle çok karıştırıldığını söyledi.
Enerji kaybı ve motivasyon eksikliği
TükenmiÅŸlik sendromunun “profesyonel bir kiÅŸinin mesleÄŸinin anlamı ve amacından kopması, hizmet verdiÄŸi insanlar ile artık gerçekten ilgilenemiyor olması” biçiminde tanımlandığını belirten Gülçin Åženyuva, “TükenmiÅŸliÄŸin ana özellikleri enerji kaybı, motivasyon eksikliÄŸi, diÄŸerlerine karşı negatif tutum ve aktif olarak diÄŸerlerinden geri çekilmeyi içerir. TükenmiÅŸliÄŸin duygusal tükenme, duyarsızlaÅŸma ve kiÅŸisel baÅŸarısızlık hissi olmak üzere üç boyutu bulunmaktadır” dedi.
Tükenmişlik sendromunun üç boyutu var
Gülçin Şenyuva, üç boyutu şöyle açıkladı:
“Duygusal tükenme; kiÅŸinin yaptığı iÅŸ nedeniyle emosyonel olarak kendini aşırı yüklenmiÅŸ, tükenmiÅŸ hissetmesidir ve tükenmiÅŸliÄŸin en önemli belirleyicisidir.
DuyarsızlaÅŸma; kiÅŸinin hizmet verdiklerine karşı –bu kiÅŸilerin birer birey olduklarını dikkate almaksızın- duygudan yoksun biçimde tutum ve davranışlar sergilemesidir.
KiÅŸisel baÅŸarısızlık hissi; sorunun baÅŸarı ile üstesinden gelememe ve kendini yetersiz görme olarak tanımlanır.”
Tükenmişlik sendromunda 6 belirtiye dikkat!
Uzman Klinik Psikolog Gülçin Şenyuva, tükenmişlik sendromu belirtilerini şöyle sıraladı:
Yorgunluk: İlk aşamalarda sıradan bir yorgunluk gibiyken tükenmişlik ilerledikçe, gündelik işleri sürdürmek hatta kişisel bakımını sağlamaya kadar gidebilen işlevsellikte bozulma görülebilir.
Uykusuzluk: Artmış strese bağlı olarak tükenmişlik yaşayan kişi, yorgun hissetmesine karşın uykuya dalmakta zorlanabilir ya da uyandığında dinlenmiş hissetmeyebilir.
Unutkanlık, dikkat dağınıklığı: Stresle beraber tükenmişliğin erken aşamalarında ortaya çıkan bir belirtidir. Tükenmişlik ilerledikçe unutkanlık ve dikkat sorunları kişinin işini yapmasını engelleyebilmektedir.
Bedensel şikâyetler: Göğüste daralma hissi, çarpıntı, boğazda daralma, kolay irkilme, baş, omuz, karıncalanma ve gastrointestinal sorunlar gibi bedensel stres bulguları gözlenebilir.
Sık hastalanma: Kronik stres nedeniyle bağışıklık sistemi sorunlarına veya hastalıklarına zemin hazırlar.
Ruhsal tepkiler: Sinirlilik, depresif duygulanım, keyif alamama, çaresizlik hissi, karamsarlık, hastalara karşı duyarsızlık ve özsaygının azalması gibi bulgular görülebilir.
Tükenmişliğin aşamaları var
Gülçin Şenyuva, tükenmişliğin aşamalarını da şöyle sıraladı:
1- Kişinin kendini kanıtlamaya dair ihtiyacı
2- Daha çok çalışma
3- Kendi gereksinimlerini ihmal etme
4- Çatışma ve gereksinimlerin yer değiştirmesi
5- İş dışı gereksinimler için hiç zaman kalmayışı
6- Sorunun inkârının daha da artması, düşünce ve davranış esnekliğinde azalma
7- Geri çekilme, hedefsizlik, boş vermişlik
8- Davranışsal değişiklikler, psikolojik tepkiler
9- Duyarsızlaşma
10- İçte boşluk hissi, kaygı
11- Anlamsızlık duygusu ve ilgi kaybının derinleşmesi
12-Hayatı tehdit edebilecek düzeyde fiziksel yıpranma
Tükenmişlik sendromu ve depresyon birbirinden farklı
Tükenmişlik sendromunun depresyonla karıştırabildiğini kaydeden Gülçin Şenyuva,
depresyon ve tükenmişlik sendromunun benzer belirtileri olmasına rağmen farklı sorunlar olduğunu belirterek şunları söyledi:
“TükenmiÅŸlik sendromu ve depresyon arasındaki iliÅŸki araÅŸtırıldığında tükenmiÅŸliÄŸin depresyonla iliÅŸkili olduÄŸu ancak kendine özgü özelliklerin olduÄŸu ve tükenmiÅŸliÄŸin depresyonun bir alt tipi olmadığı belirlenmiÅŸtir. Depresyonu tükenmiÅŸlikten ayıran en önemli özellik, depresyonun çalışma hayatıyla iliÅŸkili bir kavram olmaması ve her türlü yaÅŸamsal olaydan kaynaklanabilmesidir. Oysa tükenmiÅŸliÄŸe neden olan sadece iÅŸ yaÅŸamıdır. Çalışmalarda duygusal tükenme ile depresyon arasında iliÅŸki olduÄŸu tespit edilmiÅŸtir. KiÅŸide var olan depresyonun iÅŸ ortamını olumsuz yönde etkileyerek tükenmiÅŸliÄŸin daha da artmasına neden olabileceÄŸi bilinmektedir.”
Depresyon belirtileri
Depresyonun, tüm yaş gruplarında en sık rastlanan psikiyatrik rahatsızlıklardan biri olduğunu kaydeden Gülçin Şenyuva, depresyonun bilişsel, fizyolojik-davranışsal ve duygusal belirtileri olduğunu söyledi. Gülçin Şenyuva, bu belirtileri şöyle sıraladı:
Bilişsel belirtileri: Konsantrasyon sıkıntıları, kararsızlık, öz saygının azalması, umutsuzluk, intihar düşünceleri gibi belirtiler kapsamaktadır.
Fizyolojik ve davranışsal belirtileri: Uyku ve iştah problemleri, psiko-motor problemler, yorgunluk, hafıza problemleri gibi belirtiler kapsamaktadır.
Duygusal belirtileri: Üzüntü, çöküntü, durgunluk, isteksizlik, umutsuzluk, karamsarlık ve çaresizlik gibi belirtiler kapsamaktadır.
Belirtiler iki hafta sürüyorsa dikkat!
Belirtilerin en az iki hafta süreyle hemen hemen her gün olması durumunda depresyon tanısı konulabildiÄŸini kaydeden Gülçin Åženyuva, depresyonun uygun bir tedavi sonucunda kiÅŸilerde %80-90 arası baÅŸarılı sonuçlar elde edildiÄŸini söyledi. Gülçin Åženyuva, “Depresyonun tedavisi için farmakolojik tedaviler, elektro konvülsif tedaviler ve psikoterapiler yer almaktadır. Psikoterapi sürecinde çeÅŸitli kognitif ve davranışçı teknikler kullanılarak biliÅŸsel, duygusal ve davranışsal depresif yapılanma deÄŸiÅŸtirilir. Kanıta dayalı araÅŸtırmalar, KDT'nin depresyon tedavisinde etkili bir terapi olduÄŸunu göstermektedir” dedi.
Depresyon, tedavi edilmelidir
Depresyon belirtilerinin olması ve kiÅŸinin yaÅŸamını belirgin olarak etkilemesi halinde mutlaka tedavi edilmesi gerektiÄŸini kaydeden Gülçin Åženyuva, “Tedavide amaç akut dönemde iyilik halinin saÄŸlanması, sürdürme döneminde iyilik durumunun devamı, idame döneminde yeniden hastalanmasının engellenmesidir” dedi.
Hiç yorum yok
Sorunlarınızı ve yorumlarınızı bekliyoruz.