Page Nav

HIDE

Grid

GRID_STYLE
FALSE

Hover Effects

TRUE
TO-LEFT
HIDE_BLOG

Sayfalar

YaÅŸam Psikolojisi

{fbt_classic_header}

Header Ad

Son yazılar:

latest

Ads Place

Nedeni hem fizyolojik hem de ruhsal olabilir

Uyku sorunlarının en yaygını: İnsomnia Düzenli olarak yeterli uyku alamama veya uyandıktan sonra tekrar uyuyamama durumunun insomnia olarak ...

Nedeni hem fizyolojik hem de ruhsal olabilir


Uyku sorunlarının en yaygını: İnsomnia

Düzenli olarak yeterli uyku alamama veya uyandıktan sonra tekrar uyuyamama durumunun insomnia olarak adlandırıldığını belirten uzmanlar, bu uyku sorununun çok yaygın görüldüğüne dikkat çekiyor. Birçok faktörün insomnia gelişimine katkıda bulunabileceğinin altını çizen Uzman Klinik Psikolog Solin Çekin, hem fizyolojik hem de ruhsal faktörlerin bir kombinasyonu olarak ortaya çıkabildiğini vurguluyor. İnsomnianın uzun süreli etkilerinin, genel psikolojik sağlık olumsuz bir etkiye sahip olabileceğini ifade eden çekin, korunmak için uyku hijyenine özel gösterilmesini, günlük işlevselliği ve yaşam kalitesini olumsuz etkilemeye başladığı durumlarda bir uzmana başvurulmasını öneriyor.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Solin Çekin, en yaygın görülen uyku problemi insomnia hakkında açıklamalarda bulundu.

İnsomnia bir döngü şeklinde ilerleyebilir

Uyku, fiziksel ve zihinsel saÄŸlığımız için hayati öneme sahip olan bir süreç. Ancak, modern yaÅŸamın getirdiÄŸi stres, baskı ve diÄŸer faktörler nedeniyle birçok insan uyku sorunlarıyla karşı karşıya kalıyor. 

Uyku sorunlarının en yaygın olanının insomnia olarak bilinen uykusuzluk olduÄŸunu belirten Uzman Klinik Psikolog Solin Çekin, “Ä°nsomnia, düzenli olarak yeterli uyku alamama veya uyandıktan sonra tekrar uyuyamama durumudur. Ä°nsomnia, uyku kalitesini, süresini ve uyku sürecini etkileyerek kiÅŸinin dinlenmemiÅŸ hissetmesine, gündüz yorgunluÄŸuna ve iÅŸlevsellikte azalmaya yol açabilir.” dedi.

Ä°nsomnianın, bir döngü ÅŸeklinde ilerleyebileceÄŸine dikkat çeken Çekin, “Uyku sorunlarına baÄŸlı olarak kiÅŸi endiÅŸelenmeye baÅŸlar ve uyku ile ilgili kaygılar geliÅŸtirir. Bu kaygılar uykuya dalma sürecinde stres ve gerginlik yaratır. Uykusuzluk devam ettikçe, kiÅŸi uykusuzlukla daha fazla ilgilenmeye ve düşünmeye baÅŸlar. Bu da kaygıyı artırır ve uyku sorunlarını daha da ÅŸiddetlendirir. Bu döngü, insomnianın sürmesine ve kronikleÅŸmesine yol açabilir.” uyarısında bulundu.

Uyku alışkanlıklarının takibi için günlük tutulabilir


Ä°nsomnianın teÅŸhisinin genellikle belirtilerin ve uyku düzeninin deÄŸerlendirilmesiyle yapıldığını ifade eden Çekin, “Bir hekim kontrolünde uyku sorunlarınızla ilgili detaylı bir görüşme yapılabilir. Hekim, uyku alışkanlıklarınız, uyku düzeniniz, uykuya dalma ve uykuda kalma süreçleri hakkında bilgi alır. Ayrıca, uyandıktan sonra uyuma zorluÄŸu, geceleri sık sık uyanma gibi belirtiler hakkında da bilgi istenebilir.” dedi.

Uyku alışkanlıkları ve sorunlarının takip edilebilmesi için uyku günlüğü tutmanın faydalı olabileceğine değinen Çekin şöyle devam etti:

“Uykuya dalma süresi, uykuda kalma süresi, uyanma zamanları, uyandığınızda hissettikleriniz gibi bilgileri günlük olarak kaydetmek, uyku düzeninizin ve kalitenizin deÄŸerlendirilmesine yardımcı olabilir. Bazı kurumlarda Epworth Uykululuk ÖlçeÄŸi, gündüz uykululuk düzeyinizi deÄŸerlendirmek için kullanılır. Ölçekteki sorular, günlük aktiviteler sırasında uyuma eÄŸilimi hakkında bilgi saÄŸlar ve uyku sorunlarının neden olduÄŸu gündüz yorgunluÄŸunu deÄŸerlendirmeye yardımcı olur. DiÄŸer bir alternatif olarak ise Laboratuvar Uyku Testleri insomnia teÅŸhisinde nadiren kullanılan bir yöntem olmasına raÄŸmen, bazı durumlarda laboratuvar ortamında uyku testleri yapılabilir. Bu testler, uyku sırasında beynin elektriksel aktivitesini göz hareketlerini ve kas aktivitesini kaydederek uyku kalitesini ve olası uyku bozukluklarını deÄŸerlendirmeye yardımcı olabilir.”

Zihni meşgul eden düşünceler insomniaya katkı sağlayabilir

Birçok faktörün insomnia geliÅŸimine katkıda bulunabileceÄŸinin altını çizen Uzman Klinik Psikolog Solin Çekin, “Günlük yaÅŸamda karşılaşılan stres ve kaygı, uykunun kalitesini etkileyebilir ve uyku sorunlarına neden olabilir. Zihin sürekli olarak dönüp duran düşüncelerle meÅŸgul olabilir ve rahatlama saÄŸlamak zorlaÅŸabilir. Aynı ÅŸekilde depresyon da uyku düzenini etkileyen yaygın bir psikolojik bozukluktur. Ä°nsanlar depresyon dönemlerinde uykusuzluk, erken uyanma veya aşırı uyuma gibi uyku sorunlarıyla karşılaÅŸabilirler. Ayrıca gece geç yatmak, düzensiz uyku programı, yatakta dış aktivitelerin yapılması gibi faktörler ve bazı ilaçların gerek uzun süreli gerekse hekim dışı kullanımları da uyku kalitesini olumsuz etkileyebilir.” açıklamasını yaptı.

Belirtiler uzun süreli olursa dikkat!


Uykusuzlukla iliÅŸkili belirtilere deÄŸinen Çekin, bu belirtiler arasında; uykuya dalma güçlüğü, uykuda sık sık uyanma veya erken uyanma, geceleri uykusuz kalmak ve dinlenememek, gündüz aşırı uyku hali veya uyku ihtiyacı hissi, gündüz yorgunluk ve halsizlik, odaklanma güçlüğü, dikkat dağınıklığı ve biliÅŸsel performansta azalma, irritabilite, sinirlilik ve ruh hali deÄŸiÅŸiklikleri, anksiyete ve kaygı durumlarını sıraladı. Ä°nsomnianın uzun süreli bir sorun olarak ortaya çıkabileceÄŸi veya geçici bir dönemde yaÅŸanabileceÄŸini belirten Çekin, “Uyku sorunları sürekli hale gelirse, günlük iÅŸlevselliÄŸi ve yaÅŸam kalitesini olumsuz etkilerse, bir uzmana baÅŸvurmak önemlidir.” önerisinde bulundu.

Olumsuz etkilerinden korunmak için uyku hijyenine özel gösterilmeli

Ä°nsomnianın uzun süreli etkilerinin, bireyin genel psikolojik saÄŸlığı üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olabileceÄŸine vurgu yapan Çekin, “Bunlar duygudurum deÄŸiÅŸiklikleri, konsantrasyon ve hafıza sorunları, iÅŸlevsellikte azalma, kaygı ve içsel stres ÅŸeklinde sıralanabilir.” dedi. 

İnsomnia ile başa çıkmak için etkili olabilecek bazı yöntemler olduğunu da sözlerine ekleyen Çekin, sözlerine şöyle devam etti:

“Düzenli bir uyku programı oluÅŸturmak, rahat bir uyku ortamı saÄŸlamak, alkol ve kafein gibi uyarıcı maddelerden kaçınmak, yatakta sadece uyku aktivitelerine odaklanmak gibi uyku hijyeni kurallarına uymak önemlidir. Ä°kinci olarak stresi azaltmaya yönelik meditasyon, derin nefes alma, gevÅŸeme egzersizleri gibi teknikler öğrenmek ve günlük rutinlere dahil etmek, uyku kalitesini artırabilir. BiliÅŸsel anlamda düşünce içeriklerimizi tanımalı ve sorgulayabilmeliyiz. ÖrneÄŸin uykusuzlukla ilgili negatif düşüncelerin farkında olun. Bu düşünceleri sorgulayın ve gerçekçi olup olmadığını deÄŸerlendirin. Kendinize daha olumlu ve yapıcı bir ÅŸekilde yaklaÅŸmaya çalışın. Uyku ile ilgili endiÅŸelerle baÅŸa çıkmak için, endiÅŸe yaratan düşünceleri not alın ve bunları daha gerçekçi bir ÅŸekilde deÄŸerlendirin.”

Uyku bölündüğünde yataktan çıkılmalı

Uykunun bölünmesi sebebiyle birçok kiÅŸinin tekrar uyumaya çalışmak için yatakta kaldığını belirten Çekin, “Bu birçok kiÅŸinin yaptığı bir hata. Uyandığınızda mutlaka yataktan kalkın. Yatakta dönüp durmak yerine baÅŸka bir odada rahatlatıcı bir aktivite yapabilirsiniz. Bu, yatağı uykusuzlukla iliÅŸkilendirmenizi önler ve stresi azaltabilir. Rahat bir yatak, sessiz bir ortam, uygun sıcaklık ve loÅŸ bir aydınlatma uyku kalitesini artırabilir. Bu nedenle, uyku ortamınızı optimize etmek için gerekli önlemleri alın. Kronik insomnia durumunda, bir uyku uzmanından veya bir psikologdan destek almak faydalı olabilir.” tavsiyesinde bulundu.

Nedeni hem fizyolojik hem de ruhsal olabilir 


Ä°nsomnianın, hem fizyolojik hem de ruhsal faktörlerin bir kombinasyonu olarak ortaya çıkabildiÄŸini belirten Uzman Klinik Psikolog Solin Çekin, “Fizyolojik olarak, insomnia genellikle uyku düzeni ve uyku kalitesi gibi süreçlerdeki bozukluklardan kaynaklanır. Bazı fizyolojik nedenler arasında aÄŸrı, solunum problemleri gibi fiziksel rahatsızlıklar, menopoz, tiroit sorunları gibi hormonsal deÄŸiÅŸiklikler, uyku apnesi, huzursuz bacak sendromu gibi nörolojik durumlar yer alabilir.” dedi.

İnsomnianın genellikle ruhsal sağlıkla ilişkili olduğunu dile getiren Çekin, sözlerini şöyle tamamladı:

“Stres, kaygı, depresyon ve diÄŸer ruhsal bozukluklar uyku kalitesini etkileyebilir ve uyku sorunlarına neden olabilir. Stresli bir olay yaÅŸamak, zihnin sürekli aktif olmasına ve uyumayı zorlaÅŸtırmasına yol açabilir. Depresyon ise uyku düzenini etkileyerek uykusuzluÄŸa veya aşırı uyuma sorunlarına neden olabilir. Dolayısıyla, insomnianın etkili bir ÅŸekilde ele alınması için hem fizyolojik hem de ruhsal unsurların deÄŸerlendirilmesi önemlidir.”

✎ Mutfağınızın olmazsa olmazı her ürün Karaca’da!
Sosyal Sorumluluk Projesi

Hiç yorum yok

Sorunlarınızı ve yorumlarınızı bekliyoruz.

Ads Place